Custom Search

Rubailer – 6

25 Ocak 2013

RUBAİLER

76.

Gerçek eren içinde kir tutmayandır;

Varlığını korkusuzca hiçe sayandır;

Bu topraklar üstünde en temiz kişi

Sağlığında toprak kesilmiş olandır.

77.

Ey can, sana aklı niçin vermiş veren?

Kendini bil, yolunu bul yitip gitmeden.

Baykuş gibi ne gezersin viranelikte,

Yerin akdoğan gibi sultanın emrindeyken?

78.

Onlar ki kurtulamaz ikiyüzlülükten

Canı ayırmaya kalkarlar bedenden;

Horoz gibi tepemde testere olsa

Aklımın kafasını keser atarım ben.

79.

Bir yanarım Tanrı özlemiye Musa gibi;

Bir ölürüm murada ermeden Yahya gibi;

Yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden

Hep bir başka derdin terzisiyim İsa gibi.

80.

Dert çekme boşuna, hep gül de yaşa;

Zulüm yolunda hakkı bul da yaşa;

Sonu yokluk madem bu dünyamızın

Yok bil kendini, özgür ol da yaşa.

81.

Ramazan ayı bu yıl da geldi yine;

Vurdu bukağıyı aklın bileğine;

Tanrım bu halka bir gaflet ver de bari

Ramazanı Şevval sansınlar bu sene.

82.

Ey doğru yolun yolcusu, çaresiz kalma;

Çıkma kendinden dışarı, serseri olma;

Kendi içine sefer et erenler gibi:

Sen görenlerdensin, dünya seyrine dalma.

83.

Duru sudan daha temizdir benim sevgim;

Sevgiyle bu oynayış da hakkımdır benim;

Halden hale girer başkalarında sevgi:

Neyse hep odur benim sevgim ve sevgilim.

84.

Dünya padişahın, kayserin, hakanın olsun;

Cehennem kötünün, cennet iyinin olsun;

Tesbih meleklerin olsun, temizlik Rızvan’ın:

Sevgili bizim olsun, canı canımız olsun.

85.

Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin;

Şimdi: “Çekil önümden” diye ferman edersin;

Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez;

Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?

86.

Şarap iç adın silinip gitmeden dünyadan;

Şarap kasveti, karanlığı giderir candan;

Güzellerin saçını çözüp dağıtmaya bak

Neylesin, netsin bu can, kıble mi değiştirsin?

87.

Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden,

Ne dine, edebe aykırı gitmemizden;

Bir an geçmek istiyoruz kendimizden:

İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.

88.

Biliyorum varlığın, yokluğun dış yüzünü;

Yükselmenin de alçalmanın da içyüzünü;

Ne çıkar öte yanını da bilsem feleğin:

Bezmişim bilgiden, atmışım her türlüsünü

89.

Baharlar yazlar gider, kara kış gelir;

Varlığın yaprakları dürülür bir bir;

Şarap iç, gam yeme; bak ne demiş bilge:

Dünya dertleri zehir, şarap panzehir.

90.

Gülün yüzünde çiy tanesi nevruzun ne hoş;

Yeşillikte canı aydınlatan yüzün ne hoş;

Geçmiş gitmiş gün üstüne ne söylesen boş:

Bırak dünü, hoş et gönlünü, bak bugün ne hoş.

                   123456789101112131415

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.