Hafıza teknikleri daha önceden pek çok alanda kullanılmakta idi. Bu tekniğin edebiyata uyarlanması henüz çok yenidir. Sınavda edebiyattan da soruların gelmesi, öğrencilerin kısa zamanda çok fazla edebiyat bilgisini öğrenmesini gerektirdi. Tabi bu da hiçbir teknik kullanmadan çok zor. Edebiyatta hafıza teknikleri özellikle sanatçılar ve eserlerine çok iyi uyarlanabilmekte. Böylece ezber yapmadan kısa zamanda çok fazla sanatçının eserleri kalıcı olarak öğrenilebiliyor.

Bu teknik genellikle yazarın adı soyadı ve eserleri arasında bir ilgi, benzerlik kurularak yapılmakta. Sanatçının adı ya da soyadı ile eserleri arasına köprü kurulmakta böylece eserin başka sanatçının eserleri ile karışması önlenmektedir.

Konuyla İlgili Örnekler:

* “Geçtiğim Yol” Ali Canip Yöntem‘e aittir. Bu eserin bu sanatçıya ait olduğunu şu şekilde aklımızda tutabiliriz.

“Yöntem”in eş anlamlısı “yol” dur.  (Bunun bir yolu (yöntemi) olmalı). “Geçtiğim Yol” sorulduğunda yolun eş anlamlısı (yöntem) akla gelmeli, yöntemden de Ali Canip Yöntem akla gelmeli.

* “Karartma Geceleri” , “Rıfat Ilgaz”a aittir. Yazarın soyadındaki “gaz” sözcüğüne dikkat edelim. “Karartma Geceleri”ni gaz lambasıyla aydınlattığınızı hayal edin.

*Yüz temel eserden biri olan “Boğaziçi Mehtapları”, “Abdulhak Şinasi Hisar”a aittir. Bu eseri de başka yazarların eserleriyle karıştırmamak için sanatçının soyadındaki “Hisar” sözcüğünden yararlanacağız.  Boğaziçi‘ndeki hisarı bilmeyen yoktur sanırım. “Boğaziçi Mehtapları” denince aklımıza  İstanbul Boğazı’ndaki hisar gelecek, hisardan da “Abdulhak Şinasi Hisar“ gelecek.

* Knut Hamsun‘un en önemli eseri “Açlık“tır. Bu sanatçının eserini de aklımızda tutmak için bir hamsterin açlık çekerek öldüğünü hayal edin.

* Moliere‘nin en önemli eseri Cimri‘dir.  Moliere o kadar cimri ki sadece mol yer.

* Ahmedi‘nin en önemli eseri İskendername‘dir. Ahmedi denince ah mide akla gelmeli, yani midesine çok düşkün bir adamın iskenderi çok sevdiğini düşünün.

* “Çil Horoz” adlı eser, Oktay Rifat Horozcu‘ya aittir. Şairin soyadından eserini anımsamak çok kolay olacak.

* Şevket Rado, radyo sohbetleriyle ünlüdür. Soyadından bunu anımsamak çoook kolay olacak :))

* Orhan Pamuk, Yazarın soyadına dikkat edelim. Pamuk beyazdır. Yazarın eserlerinde de renkler ön planda. Mesela “Beyaz Kale”, pamuk da “Kar” gibi beyazdır. Beyazın zıddı karadır, “Kara Kitap” .  Beyaz; saflığın, masumiyetin simgesidir “Masumiyet Müzesi”. Renklerden bahsedip de kırmızıdan bahsetmezsek olmaz; çünkü “Benim Adım Kırmızı” 🙂

* “Suyu Arayan Adam” adlı eser Şevket Süreyya Aydemir‘e aittir. Bu eserin Şevket Süreyya Aydemir’e ait olduğunu şu şekilde aklımızda tutacağız: Çölde suyu arayan bir adam hayal edin susuzluktan ölmek özeredir ve Allah’a “Su Ver Ya” Allah’ım, diye yalvarır. Suverya ile Süreyya arasındaki benzerliğe dikkat edelim.

Özet olarak “Suyu Arayan Adam” adlı eser sorulduğunda çölde bir adamın “Su Ver Ya” Allah’ım demesi aklınıza gelecek, “Su Ver Ya” dan ise  Şevket Süreyya aklınıza gelecek.

Bu sayfa devam edecek. Takip edin lütfen.

Evett nerde kalmıştık 🙂

* Karagöz hacivat oyunundaki Karagöz ile Orta oyunundaki Kavuklu karakter olarak birbirine benzer. Her ikisinin de isminin “Ka” ile başladığına dikkat edin.

* Acıkmış bir insanın durumu son derece trajediktir. Acıkmış bir insanın sofrada pide yemesini hayal edin. Öyleyse trajedinin en önemli 3 temsilcisini şu şekilde aklımızda tutabiliriz. Acıkmış: Aiskhylos , sofra: Sophokles , pide: Euripides

* Tekrir, tekrar etme sanatıdır: Tekrir ile tekrar arasındaki benzerliğe dikkat edin.

* Hoca Dehhani adının aksine hep din dışı konularda yazmıştır.
* Gülşehri‘nin en önemli eseri Mantıkut Tayr‘dır. Gül mantısı olarak kodlayınca unutulmuyor.
* Yahya Kemal aruz ölçüsünü başarıyla kullanmıştır. Hececilere âdeta “Ok” atar. Hece ölçüsüyle yazdığı tek şiire gönderme yapıyoruz.
* Gazelin son beytine makta diyoruz. Bunu da cümle sonuna konan nokta ile kodluyoruz. Son dokunuş 🙂
* Geleneksel Türk tiyatrosu mizahidir. KOMiK diye kodluyoruz. Karagöz, orta oyunu, meddah ve köy seyirlik oyunlarının baş harflerini alıyoruz.
* Tanzimat 2.dönem halktan kopar. Adeta hepsi asilZADE 🙂
(Nabizade, Sami Paşazade, Recaizade)
* Falih Rıfkı Atay Atatürk’ün yakın çevresini yazar. Soyadı da Ata sözünü içerir.

* Türk’ün Ateşle İmtihANI anı türünde türünde bir eserdir.

* “Hilal Görününce” adlı eser Sevinç Çokum‘a aittir. Peki sevinç, ne zaman çok olur? Tabii ki  Hilal Görününce 🙂

Yusuf Kenan DURMUŞOĞLU