Nabi
NABİ
1642 yılında , Şanlıurfa’da dünyaya gelen Nâbi sefalet içinde bir çocukluk dönemi geçirmiştir, 24 yaşına geldiğinde İstanbul’a gitmiştir. İstanbul’da öğrenimine devam eder, şiirleri ile ünlenir. Paşa hayatını kaybedince buradan Halep’e gider. İstanbul’da yaşadığı dönemde pek çok mühim kişilerle dostlukları olmuş, sarayın ileri gelenleri ile de kimi ilişkiler kurmuştur. Bunun da tesiri ile, Halep’te geçirdiği yirmi beş yıl süresince devletin sağladığı imkânlarla rahat bir hayat sürdürmüştür. Yapıtlarının çoğunu Halep’te geçirdiği bu yıllarda yazmıştır. Daha sonra iyi anlaştığı Halep Valisi Baltacı Mehmet Paşa sadrazam olunca Nâbi’yi yanına aldı. Bu dönemlerde Nâbi Darphane Eminliği, Başmukabelecilik gibi vazifelerde bulundu. Bunların dışında, kimi kaynaklara göre Nâbi aynı zamanda çok güzel ve etkileyici bir sese sahipti ve müzik konusunda da fazlasıyla başarılıydı. “Seyid Nuh” adıyla bazı besteleri olduğu söylenir. Nâbi, İstanbul’da 1712’de hayatını kaybetti.Nabi bazı kaynaklara göre ispirliydi. Nâbi Osmanlı’nın duraklama döneminde yaşamış bir şairdi, yönetim ve toplumdaki dejenerasyona ve bozukluklara tanık oldu. Çevresindeki bu negatif olaylar onu didaktik ( öğretici )şiir yazmaya sevk etmiş, yapıtlarında devleti, toplumu ve sosyal hayatı eleştirmesine sebep olmuştur. Ona göre şiir hayatın, karşılaşılan problemlerin ve günlük yaşamın içinde olmalı, yaşamdan, insandan ve insanî konulardan tecrit edilmemelidir. Bu nedenle şiirleri hayat ile ilgili, çözümler üretmeye çalışan, yer yer öğütlerde bulunan biçimdedir. Eserlerinin herkesçe anlaşılması ve yaşamla iç içe olmasını istemesindendir belki de, kullandığı dil sade ve süsten uzaktır. “Bende yok sabr-ı sükûn, sende vefadan zerre, İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kerre.” Na ve bi kelimeleri arapça ve farsçada ‘yok’ anlamına gelmektedir.Bu beyitte Nabî mahlasının oluşumunu belirtmektedir.
Eserleri
- Hayriye
- Dîvân
- Hayrabâd
- Tuhfetü’l Haremeyn
- Surname
- Fatihnâme-i Kâmaniçe
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.