Custom Search

Edebiyat Deneme Sınavı – 8

14 Ocak 2013

EDEBİYAT DENEME SINAVI – 8

1.  (I) Gerçek yaşamı anlatan masallar, bu gerçekleri kendine özgü biçimde süsleyip ilginçliklerle renk­lendirir. (II) insanların hayal dünyalarını genişlet­meyi, onları eğlendirirken düşündürmeyi amaçlar. (III) Masalların manzum olarak, şiir biçiminde söylenenleri de vardır. (IV) Masal kahramanları olağanüstü yaratıklar, doğaüstü güçleri bulunan varlıklardır. (V) Masallar anlatılmaya başlanırken birtakım tekerlemeler söylenir.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.          B) II.          C) III.          D) IV.          E) V.

 

2. (I) Geçmiş zaman İstanbul’u, çiçek ve ağaçları ile bir bahçeyi andırırdı. (II) Şehrin semtleri ve çevre­si, çiçekleri ve çiçekçileri ile anılırdı. (III) Bu ruh o zamandan bu zamana İstanbul sokaklarında birer ad olarak kalmıştır. (IV) Şehir o eski güzelliklerini, göz alıcı renklerini kaybetmiştir. (V) Yine de o tari­hi sokak adlarından izleyebildiğimiz bir mekân olarak geçmiş güzelliklerini yansıtmaktadır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi­sinde “benzetme” yapılmıştır?

A) I.          B) II.          C) III.          D) IV.          E) V,

  

3.       Ektiğin tohumlar bir türlü bitmez

           Müşkülü yenmeye bir ömür yetmez

           Kuş olsan uçsan da gene kâr etmez

           Araşan konacak dal bulamazsın

Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden han­gisi söylenemez?

A)   11 ‘li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

B)   Epik bir şiirden alınmıştır.

C)   Nazım biçimi koşmadır.

D)   Yarım kafiye kullanılmıştır.

E)   Redife yer verilmiştir.

 

4.  Mehmet Rauf’un Eylül’ü, karamsarlık ve umutsuz­luğun bütün yönleriyle işlenmesi bakımından ………………………………….  romanının karakteristiğini yansıtan önemli bir örnek­tir.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A)   Tanzimat

B)   Fecr-i Âti

C)   Milli Edebiyat

D)   Cumhuriyet dönemi

E)   Servet-i Fünûn

 

5. Şairin yedinci şiir kitabı “Geceye Karşı Söylen­miştir” üç bölümden oluşuyor: Tutanak, Gül Üstü­ne Çeşitlemeler, Haliç. Şiirindeki gelişimi ve değişimi önceki şiirlerinde müjdeleyen şairin ustalığını simgeleyen bölüm hiç kuşkusuz Haliç’tir. Bölümlerden bütüne giden bir şiir olarak nitelendi­rebileceğimiz Haliç, bir toplumsal değişimin öyküsüdür. Şair, ölen bir doğa parçası olarak Halic’i şiire getirirken, bunun karşısında yaşayan, direnen insanı ortaya koymaktadır. Haliç’te kafa­mızı karıştırmayan bir imge düzeni, içinde boğulmadığımız sağlam, yalın bir çağrışım yapısı buluyoruz. Bu da onun şiirsel gerçekçi sağlam­lığını kanıtlıyor.

Bu  parçada  aşağıdaki  edebiyat türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?

A) Deneme                B) Makale             C) Fıkra                 D) Biyografi              E) Eleştiri

  

6. “Türk dilleri sözlüğü” anlamına gelen bu yapıt çeşitli Türk lehçelerinin ansiklopedik bir sözlüğü niteli­ğindedir. Sözlüğün hazırlayıcısı tam bir anadil bilin­ciyle davranmış, 1072’de bitirdiği yapıtında Türkçenin Arapçayla boy ölçüşebilecek güçte ve zenginlik­te olduğunu göstermek istemiştir.

Bu parçada sözü edilen yapıt ve yazarı aşağıda-kilerin hangisinde doğru verilmiştir?

A)   Muhakemetü’l-Lügateyn – Ali Şîr Nevaî

B)   Atabetü’l-Hakayık – Edip Ahmet Yükneki

C)   Divanü Lügati’t-Türk – Yusuf Has Hacip

D)   Muhakemetü’l-Lügateyn – Kaşgarlı Mahmut

E)   Divanü Lügati’t-Türk – Kaşgarlı Mahmut

  

7. Halk edebiyatı, İslamiyet öncesi Türk edebiyatının devamı niteliğindedir. XV, yüzyıldan sonra Ana­dolu’daki toplum düzeni değişmiş, göçebe halk köy ve kasabalara yerleşmiştir. Böylece Halk şiirinde, İslamiyet öncesi dönemdeki ozanın yerini ………………………,  kopu­zun yerini ………………………,  almaya başlamış; sazla söylenen yaygın şiire de ………………………  adı verilmiştir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı-dakilerden hangileri getirilmelidir?

A)   kam, bağlama, koşuk

B)   şaman, saz, mani

C)   âşık, saz, koşma

D)   baksı, bağlama, türkü

E)   saz şairi, saz, destan

 

8. Onlar her alanda özgürlüğü savunuyorlar, bunu yapıtlarına yansıtıyorlardı. Böylece Latin ve Yunan edebiyatlarının etkisini de iyice zayıflattılar. Duygu, hayaller, coşku önem kazandı. Halkın diliyle yaz­maya başladılar. Rousseau’nun düşünceleri yol gösterdi onlara. Hugo, yapıtlarıyla bu akımın ilkeleri­ni belirledi. Önce tiyatroda varlığını hissettirdi, sonra romanda ön plana çıktı.

Bu parçada sözü edilen akım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Klasisizm          B) Romantizm                  C) Realizm                   D) Natüralizm           E) Sembolizm

  

9.   Âşıkım dağlara kurulu tahtım,

      Çobanlar bağrımı dağlar da geçer.

      Günümü yıl eden şu kara bahtım

      Engin gurbetlerden çağlar da geçer.

Bu dizeler, konusu yönüyle aşağıdaki şiir tür­lerinden hangisine ait bir örnekten alınmış ola­bilir?

A) Epik                B) Lirik             C) Satirik                 D) Pastoral          E) Didaktik

  

10.  Aşağıdakilerin hangisinde verilen yazar-yapıt eşleştirmesi yanlıştır?

A)   Peyami Safa – Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

B)   Yakup Kadri Karaosmanoğlu – Yaban

C)   Halide Edip Adıvar – Ateşten Gömlek

D)   Reşat Nuri Güntekin – Sinekli Bakkal

E)   Memduh Şevket Esendal – Ayaşlı ve Kiracıları

  

11.   Saka Türklerine ait Alp Er Tunga destanında milattan

                        I                                II

önceki Türk-İran savaşları konu edilir. Alp Er Tunga İran

                       III

ordularını yenilgiye uğratmış, güçlü bir kahra­mandır. Firdevsi’nin ünlü İlyada ve Odvsseia‘sındada bu

                                                                                                                    IV                                            V

kahramandan söz edilmektedir.

Bu parçadaki bilgi yanlışlığı numaralanmış bö­lümlerin hangisinden kaynaklanmaktadır?

A) I.           B) II.           C) III.           D) IV.           E) V.

  

12. Dante, evrensel bir konuyu “aşk ve sevgi” konusunu işlemiştir şiirlerinde. Ortaçağda yazılan aşk şiir­lerinde dünyasalla ülküsel arasında sağlıklı bir denge yoktu. Bu dengeyi kurmuştur Dante. Kadını ölümsüzlüğün bir simgesi gibi görmüştür. Bunun en güzel örneği, dinsel bir destan olan ve Cehennem, Araf, Cennet adlı üç bölüme ayrılan eseridir. Cennet’te şaire yolu dinin, sevginin ve ölümsüz­lüğün simgesi olan sevgilisi Beatrice gösterir.

Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?

A) Decameron                              

B) İlahi Komedya

C) Kadınlar Okulu  

D) Candide

E) Parma Manastırı

  

13.   Aşağıda “türkü”  ile ilgili verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)   Anonim Halk edebiyatı nazım biçimlerindendir.

B)   Ana dizelerle bunlara eklenmiş ve tekrarlanan “vasıta” adlı dizelerden oluşur.

C)   Ezgilerle söylenir.

D)   Dizeler 8’li ya da 11 ‘li hece ölçüsündedir.

E)   Yörelere göre kayabaşı, bozlak, türkmâni gibi adlar alır.

 

14. Şiir yazmaya henüz on yedi yaşında bir lise öğrencisiyken başlayan Ziya Osman Saba’nın ilk şiiri 1927’de Servet-i Fünûn dergisinde yayımlanmıştır. Bu dergide tanıştığı arkadaşlarıyla …………………………  topluluğuna katılmış ve bu topluluğun şiire en sadık şairi olmuştur.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur?

A)   Beş Hececiler

B)   Fecr-i Aticiler

C)   Yedi Meşaleciler      

D)   Garipçiler

E)   İkinci Yeniciler

  

15. Önce Ahmet Haşim’in, sonra Yahya Kemal’in etki­siyle şiirlerinde bir ereğe ulaşmaya çalışmış olan şair, biçimsel özelliklere; ölçü, uyak, ahenk ve müzi­ğe önem vermiştir. “Bursa’da Zaman” adlı şiirinde hem kozmik âlemi, hem tarihi zamanı bir arada kavrayan; milli tarihle kendi bireysel serüvenini bir­leştiren sanatçı, karmaşık duyuş tarzına uygun gene karmaşık bir üslup meydana getirmiştir. Şiirlerindeki düşsellik, simgesellik Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi romanlarında da görülür. Romanın­daki şiirsel dil dikkat çekicidir.

Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Yakup Kadri Karaosmanoğlu

B)   Ahmet Hamdi Tanpınar

C)   Peyami Safa

D)   Tarık Buğra

E)   Reşat Nuri Güntekin

  

16. Onların en belirleyici özelliği “insan” anlayışlarında ortaya çıkar. Edilgen insan yerine, etken, mücadele­ci bir insan tipini idealize ederler. Bu düşünüş de Batı’dan kaynaklanır. Çünkü onların bir kısmı Montesquieu, Rousseau gibi Fransız devrimci yazar­larından etkilenmişlerdir. Makale ve şiirlerinde, hak­sızlığa, hırsızlığa, geri kalmışlığa, ezilmişliğe çarpıcı bir dille tepki göstermişlerdir, Sanatı halk için yap­mayı amaçlamışlardır. O zamana dek edebiyatımızın yabancısı olduğu vatan, millet, hürriyet, uygarlık, hak, adalet, kanun gibi kavramları getirmiş, bunları yapıtlarıyla yaymaya çalışmışlardır.

Bu  parçada sözü  edilen  edebiyat topluluğu aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A)   Tanzimatçılar

B)   Milli Edebiyatçılar

C)   Servet-i Fünûncular

D)   Fecr-i Aticiler

E)   Garipçiler

 

17. (I) Divan edebiyatında düzyazıdan çok şiir egemen­dir, düzyazının ikinci planda kaldığı görülür. (II) Şiir­de Arap ve Fars edebiyatlarından aktarılmış nazım biçimleri kullanılmıştır. (III) Tüm şiirler beyitlerle yazıl­mış, beyit dışında bir nazım birimi kullanılmamıştır. (IV) Söz sanatlarına, sözcük oyunlarına aşırı düşkün­lük, Divan edebiyatının bir başka belirleyici özel­liğidir. (V) Bu söz ve anlam sanatlarının yanında “mazmun” denen kalıplaşmış benzetme ve mecazlar da önemli yer tutar.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi­sinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.           B) II.           C) III.           D) IV.           E) V.

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Orhan EREN

Ana Sayfa

ÖSS Türkçe Soru Bankası  
ÖSS Edebiyat Soru Bankası
Edebiyat Deneme – 1
Edebiyat Deneme – 2
Edebiyat Deneme – 3
Edebiyat Deneme – 4
Edebiyat Deneme – 5
Edebiyat Deneme – 6
Edebiyat Deneme – 7
Edebiyat Deneme – 8
Edebiyat Deneme – 9
Edebiyat Deneme – 10
Edebiyat Deneme – 11
Edebiyat Deneme – 12
Edebiyat Deneme – 13
Edebiyat Deneme – 14

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.