Divan Edebiyatıyla İlgili Ayrıntılı Bilgiler
DİVAN EDEBİYATI
Divan Edebiyatı 07.05.2004 16:43:20
Osmanlı ülkesinde, özellikle medreseden yetişen aydın kimselerin Arap ve Fars edebiyatlarını örnek alarak oluşturdukları yazılı edebiyata, “divan edebiyatı” adı verilir. XIII. yy’dan XIX. yy’ın ortalarına kadar süren divan edebiyatı, adını, şairlerin şiirlerini topladıkları “divan” denilen kitaptan almıştır. Divan edebiyatının tarihsel gelişmesi dört dönemde incelenebilir:
Kuruluş dönemi: Geçiş dönemi; olgunluk dönemi; çöküş dönemi.
KURULUŞ DÖNEMİ (XIII. yy.-XV. yy’ın ilk yarısı) Bu dönemde Sadi, Feridettin Attar, Nizami gibi İranlı şairlerin yapıtları Türkçe’ye (Osmanlıca’ya) çevrildi. Bu çeviriler, biçim ve öz bakımından yeni bir edebiyat geleneğinin kurulmasına ön ayak oldu.Gülşehri, Hoca Dehhani, Nesimi, Ahmet Dai, Kadı Burhanettin, Şeyhi gibi şairler, bazen din dışı konuları, çoğunlukla da, çeviri yapıtların etkisiyle, tasavvuf konularını işlediler.
GEÇİŞ DÖNEMİ (XV. yy’ın ikinci yanst-XVI. yy’ın başlan): Saray ve çevresinde oluşan divan edebiyatı, bu dönemde özellikle belirli bir sınıfın (saray ve çevresi) edebiyatı olma niteliği aldı. Seçtikleri konular, genel eğilimleri, dilleri ve dünya görüşleri, şairleri bu sınıfın hizmetine soktu. Saray ve çevresinden yakın ilgi ve destek gören, ama topluma açılmayan divan edebiyatı, resmi bir edebiyat, daha doğrusu bürokratik bir edebiyat kimliğine büründü. Ahmet Paşa, Necati şiir alanında, Mercimek Ahmet, Âşıkpaşazade ve Sinan Paşa düzyazı alanında başarılı yapıtlar ortaya koydular.
Dosyanın Tamamını İndirmek İçin Tıklayın
Bayram ÖZFIRAT
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.