Aşık Veysel ve Çarık Hikayesi Gerçeği Bakın Nasılmış
Aşık Veysel’in çarık hikâyesini duymuşsunuzdur. İlk kez Sunay Akın anlatmıştı. Sonra Erol Evgin bir programda anlatmıştı. Ve daha niceleri.. Bilmeyenler için hatırlatalım.
Sivas/şarkışla ilçesi’nin bir köyünde evli bir çift vardır. Koca görme engellidir.Kadın da diğer köylü kadınlarına nispeten güzeldir. Ancak kadın kocasını sevmiyor ve onu aldatıyor.Sevgilisiyle her akşam evinin bahçesinde buluşuyorlar.Bu olay yaklaşık 3 yıl sürüyor. Ve sonunda kaçmaya karar veriyorlar.Sevgilisi yine evin bahçesine geliyor. Kadınla beraber kaçmaya başlıyorlar. Ancak köy yerinde ne araba,ne de başka bir taşıma aracı var.Kadınla adam yakalanma korkusuyla töre korkusuyla koşuyorlar,koşuyorlar,koşuyorlar. Sonunda nefesleri tıkanıyor ve dinlenmek için duruyorlar, Arkaya baktıklarında kimsenin olmadığını anlayınca iyice rahatlıyorlar. Kadın sevgilisine kaçmaya başladıklarından beri çarığının altında bir şey olduğunu ve rahatsız ettiğini söylüyor.Çarığını çıkardığında gördüğüne inanamıyor.Bir tomar para. Anlıyor ki parayı kocası çarığına koymuş. Buraya kadar adam hakkında istediğiniz şeyleri düşünebilirsiniz. Ancak şimdi söyleyeceklerimi hiç bir yere çekemezsiniz Karısına para bırakan o adam, AŞIK VEYSEL AŞIK VEYSEL kadının kaçacağını anlayıp yolda çaresiz kalmasınlar diye. Ben de bu kadının yıllarca ”emeği” var diye Yıllarca bana baktı önüme bir tas çorba getirdi diye.Ona para bırakıyor. Kadını-Erkeği herkes eşini aldatabilir,peki kaçımız kaçan eşimize emeği var,sefil olmasın diye para bırakırız…
Bu hikayeden hareketle de Veysel’in insan sevgisinin boyutunun ne kadar farklı olduğunu anlatıp durdular yıllarca. Ben uzun süredir bu hikâyenin aslını astarını merak ediyordum. Öyle ya, bu hikâyenin gerçek kabul edilebilmesi için olayı yaşayanlardan birinin itirafı gerekirdi. Esma hanım böyle bir şey anlatmamış. Kaçtığı adam anlatmamış. Veysel anlatmamış. .. Kafamızda bir soru işareti dönüp duruyordu.
Nihayet koca koca araştırmacıların hikâyenin gerçeğini araştırmak yerine anlatılandan mutlu olmayı tercih ettiği bir zamanda üç yıl önce Doğa Eker adlı 13 yaşındaki bir öğrenci kalkmış gitmiş Antalya’dan Sivas’ın Şarkışla ilçesine ve yaşamının büyük bir bölümünü Veysel’le geçiren Veysel’in büyük oğlu Ahmet Şatıroğlu’na sormuş “Doğru mu bu hikâye” diye. Ahmet Şatıroğlu da “Sence doğru olabilir mi kızım? 6 aylık bebesini bırakıp kaçan bir kadına hangi insan böyle bir hediye verir. Bu bizim ailemizi çok inciten gerçek dışı bir dedikodudur. Zaten Veysel’in bırak ayakkabılara tomarca koyacak parası kuruşu bile yoktur doğru dürüst.” diye yanıt vermiş.
Veysel’in ölüm yıldönümünde bu kızımıza teşekkür ederek, bu yaldızlı hikâyenin de bir masal olduğunu belirtmiş olalım.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.